Kırık Can

Yıllar…
Yaş devirmeler.
Mevsimler aşmalar.
Telaşları da bırakıyor zaman toprağına. En derinlere. 
Ne kaçan uykular gam, ne olan olmayanlar, ne de olmayan olanlar…
Yıllar biliyor,
Sessizliğin, kabulun, dinginliğin, seyrin; en iyi tabip, en doğru hakim, en bilge üstad, en usta öğretici olduğunu,
Ve cam kenarları…
Günün her saati, güneşin her hâli, ayın her döngüsünde…
Ama da en çok, karanlığın, en sessiz, en yalnız hâlinde, en iyi yoldaş olduğunu,
En iyi arkadaşınız uykuyu kaçıran ağrılar olsa bile…
Bir cam kenarı yalnızlığı, dolunayın şifalı nazarında,
Kırık can şifası niyetine…
Gözden… ÖZ’e, 
Dönence
02 17 
Kesinlikle bir ölüm samcısı bu.
Bir ya da bir kaç ben daha ölüyor olmalı içimde. Berbat bir can çekişmesi.
Uyutmuyor, yatırmıyor yürütmüyor.
Kesinlikle ölüyor olmalıyım biraz daha.
Belki daha güçlü daha iyi seviyede bir ben doğuyor. Yana yana.
Doğumlar da böyledir.
Sığamadığınız yerde avaz avaz doğurursunuz benliğinizden bir beni.
O da avaz avaz doğar zaten.
Her doğum bin ölüm. Her ölüm bin doğum. Değişim dönüşüm, sonu doğuş(um) ise unufak etmeden olmuyor. Daha acı olan da şu ki ne ölüm son, ne de doğum başlangıç. Duraklardan bir durak sadece.
Yol hâlinde.
Öyle bir yol ki,
Vasıta sensin, yolcu sensin, sürücü sensin, yazıcı sensin, okuyucu sensin, taşıyıcı sensin. Ölen sensin, doğan sen…
Nereden?
Kendinden.
Nereye?
Kendine?
Kızamadığın, küsemediğin, kırılamadığın, atamadığın, satamadığın SENler tüm yolcular.
Ya da BENler.
Özne nin hepsi de O ya, ne fark eder ki?
Yansıtanın hangi şahıs olduğu.
Yansıyan BİR işte.
Yok,
Kesin candan can çıkması bu.
Bu kadar gürültülü, bir o kadar da sessiz sancı, hay’RA olmalı. Kaç vakit sürer bilmem.
Ama dindiğinde müthiş bir beni kucaklayacağım göz bebeklerimde.
Biliyorum.
Ve diyeceğim
Başın sağ olsun,
Gözün aydın…
En en’im in gönlünden olmuş bu ölüm; yeni bir ben  verecek kucağıma.
Nur topu olmuş.
Öyle nur ki, daha olgun, daha dingin, daha sinmiş, daha saf…
Ama daha daha daha da güçlü, daha da parlak.
Daha da sırlanmış.
Bu ölüm başka…
Ebesi,  sendeki ben
Bu doğum bambaşka.
Kabir yolundaki imamı da sendeki BEN.
Mevta da BEN.
Gassal da BEN.
Ölen de ben.
Doğan da ben.
Anne de ben. 
Bebek de ben. 
Bu sancı çook çetin.
Kıvranıyorum…
Ölen miyim doğan mı?
Ya da bu kaçıncı..? 
Bilmiyorum.
02.41
Bildiğim de şu ki bu beden bu dönüşümü daha çok yaşayacak. 
Doğuma rahmet
Ölüme selam olsun
Sonsuzluğa doğru ise, kutlu olsun!
Sımsıcak gecenin koynundayım yapayalnız…
İçimde bir yerlerde, güneşler doğuyor. 
Biliyorum, 
Yazar
Canan ASLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen