Şair Güvenç Gürses

ÜÇ GÜZEL

Üç güzel sevdim ben can ile candan
Hepsine ulaştım hâl ile andan
Bütünü görmeyen ne anlar daldan
Her adem anlamaz benim bu hâldan…

Birisi üfledi canından cana
Birisi oldu hep ilimide ana
Birisi kapıydı anlarsan ona
Her adem anlamaz benim bu hâldan…

Birinci, an ile “Ol” dedi, oldu
Bütün ademler hep aleme doldu
Alem de ademle kendini buldu
Her adem anlamaz benim bu hâldan…

Nefisle kavgalı oldu akıllar
Akıllar ahlâkla kendini aklar
Tövbeye tövbe de canları paklar
Her adem anlamaz benim bu hâldan…

Gürses’le ünledim ben güzelleri
Harama uzanmaz mümin elleri
Vahdet-i Vücut der temiz dilleri
Her adem anlamaz benim bu hâldan…

GİRDİM

Gün geldi çıkardım canımı tenden
O canı ben verdim Hakk’a da elden
Mizana vurulup dil ile belden
Hakikat kapısın açtım da girdim.

Günahın kilidin mahşerde açtım
Sırat köprüsünü koşarak geçtim
Sorgu meleğini kendimce seçtim
Arınıp günahtan huzura girdim.

Halifelik unvanıma son dedim
Emaneti ben ehline verdim
Yemyeşil cenneti yerlere serdim
Gılmanı huriyi ittim de girdim.

Cennet ruh alemi olmaz ırağı
Ne süttür, ne şarap, ne bal ırmağı
Olmaz bunlar ilahi aşk tırnağı
Enel Hakk yoluna Gürses’le girdim.

GİZLENİR

Bin kez kese sürsen tüm vücuduna
O kadar çok ki kir, hamam kirlenir
Yüzünü sürmüş ki ekmek ununa
Utanma kaybolmuş, niyet gizlenir…

Bakarsan yapılan onca yağlara
Sanki güller açmış kıraç bağlara
Ünledim kızarak yüce dağlara;
Yalanlar çoğalmış, gerçek gizlenir…

Kimisi umudun arar yatırda
Kiminin serveti koca katırda
Yalan sözler doğru diye hatırda
İnançlar kaybolmuş, servet gizlenir…

Bilgeleri dövmüş cahil yeniler
Bunları gördükçe yaram iniler
Boşa gitti boşa bunca seneler
İnilti çoğalmış, acı gizlenir…

Çakallar basınca güzel yurtları
Böldü parçaladı nice kurtları
Ağlıyor bak Tanrı Dağı sırtları
İdeal kaybolmuş,  fikir gizlenir…

Gürses’i yolundan kimler döndürür?
Çoğalırsa dönek bizi böldürür
Böyle gider ise acı öldürür
İnsanlık kaybolmuş, dönek gizlenir…

KUBİLAY’DAN SELAM VAR

Kubilay’ı gördüm ben, selamı var sizlere
Diyor ki; şehit olmak nasip oldu bizlere
Can verilen bu Cumhur emanetti sizlere
Değerin bilmezseniz, haber verin bizlere…

Emanete hıyanet var mı sizin kitapta
Ülkeyi santim santim parçalayıp atıp da
Sahip olunur mu hiç yan gelerek yatıp da
Kalkmayı bilmezseniz, haber verin bizlere…

Derviş Mehmet, irtica bizden kelle aldı da
Cumhur’un bir kılını alamadı, soldu da
Bukalemun renkliler sağa sola doldu da
Cumhur’u soldurduysa, haber verin bizlere…

“Şeriat isterük”le üstümüze gelseler
Baş ile gövdemizi kopararak delseler
Al kanlı şu gövdemi yerlere de serseler
Bin kez ölür geliriz, haber verin bizlere…

İzmir’den Hasan Tahsin, Dersim’den Diyap Ağa
Erzurum Nene Hatun, yetmezse Kara Fatma
Aydın’dan Yörük Ali, Gaslardan da Şerife
Şeref ile geliriz, haber verin bizlere…

Yetmez ise sayayım Gördes’li Makbule’yi
Tayyar Halime ile Domaniç Habibe’yi
Kılavuz Hatçe ile Çavuş Er Halime’yi,
Onbaşı Nezahat’la haber verin bizlere…

Diriyken bilmezseniz kıymetin siz cumhur’un
Düşmana gerek yoktur; mezarda bizi vurun
Ya gürsesin yükseltin, ya da dimdik düz durun
Emanet bilmezseniz, haber verin bizlere…

YORULMADAN

Haber geldi güzel dosttan
Koş yanına yorulmadan
Vazgeç gayri yalan posttan
Gerçeğe koş yorulmadan…

Bu dünyada yiyip içtin
Ara sıra serden geçtin
En sonunda Hakk’ı seçtin
Koş gerçeğe yorulmadan…

İyilik yap dolar kese
Kapılma hiç boşa ye’se
Nasip olmaz yol herkese
Gerçeğe koş yorulmadan…

Doğru insan yola ere
Uyma cahil her beşere
Hayır işle koy eşere
Koş gerçeğe yorulmadan…

Ölüm yoktur, vardır “DEVİR”
Beş âlemi sen de devir
Yedi kez de ömür evir
Gerçeğe koş yorulmadan…

Hakk’a çevirdi ki özü
Gürses söyler bunca sözü
Sönmeden şu gönül közü
Koş gerçeğe yorulmadan…

ENEL HAK

Muhammed Ali’yle vahdet şarabı
İçerken söyledik her dem Enel Hak.
Hakka gider iken yolun turabı
Dizilip katarda olur Enel Hak.

Hakkın üflediği canlar bu tende
Her nefes alışta bin kez Enel Hak
Allah’ın verdiği canım bedende
Mümin olur özden şükür Enel Hak.

Kazım Rıza Naki Taki aşkına
İman Cafer İmam Zeynel aşkına
Allah bir Muhammed Ali aşkına
Cümle mahlukatlar söyler Enel Hak.

El ayak ve dilim kendi gözüm de
Hakkın yarattığı Gürses sözüm de
Canımdan içeri kendi özüm de
Aşk ile söylüyor sonsuz Enel Hak

HACI BEKTAŞ

Bir sözün bilen er, bin kitap yazar
İlim irfan ile kurmuşsun pazar
Besmele Şerhi’nde sırların yazar
Yazınla olursun Pir Hacı Bektaş.

Arı, arıtıcı, arif sen oldun
Aradın her şeyi kendinde buldun
İnsan cemaline sözünle doldun
Sözünle olursun Pir Hacı Bektaş.

Yolun bilmeyenin, sözünde azar
Dört Kapı’n girmeye kurulmuş pazar
Bilmeyen Kırk Makam, yarasın azar
Özünle olursun Pir Hacı Bektaş.

Karanlığa ışık tutan sen oldun
Edep ve ehille yine sen doldun
Her ne aradıysan kendinde buldun
Gürses’e örnektir Pir Hacı Bektaş.

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen