Yörük Kızları
(İnsanın Kalbidir Gönül Otağı)
******
Dağ başında kayalardan kayaya
Keklik gibi seker YÖRÜK KIZLARI
Aşk ateşi tutuşurken sinede
Leyla olup yakar YÖRÜK KIZLARI
******
Sevdanın mülkünü taşımış dağa
Bakışı hükmeder asıra, çağa
Upuzun saçları benziyor tuğa
Şimşek gibi çakar YÖRÜK KIZLARI
******
Vefayı da bilir, hatırı hali
Karşılaşsa hemen sorar ahvali
Aşkın otağında olmak hayali
Misk-i amber kokar YÖRÜK KIZLARI
******
Sevgisiz yüreğin bakmaz yüzüne
Cana can katanı alır özüne
Yanarken sinesi aşkın közüne
Kara bahtı söker YÖRÜK KIZLARI
******
Aşkı bilmeyeni tanır gözünden
Birkaç kelam ile anlar sözünden
Mayanın hasını alır özünden
Kem talihi yakar YÖRÜK KIZLARI
******
Yüreğinde güzellikler açınca
Ab-ı hayat pınarından içince
Bir kelamı kırk elekten geçince
Güzelliği saçar YÖRÜK KIZLARI
******
Sevda otağına hep koşa koşa
Haykırır dağlarda kurt ile kuşa
Bir yanık türküdür otursa taşa
Nağmeleri döker YÖRÜK KIZLARI
******
İnsanda Kalbidir gönül otağı
Hayrın hasenatın kurulmuş ağı
Dağların yıldızı, yakmış çerağı
Güzelliği eker YÖRÜK KIZLARI
******
Güzelliğe otağ yapmış çadırı
Eksilmez çoğalır yürekte harı
Gönül ikliminde eritmiş karı
Çağıl çağıl akar YÖRÜK KIZLARI
Musa SERİN, 11.10.2020
Alın Yüreğimi Can Öğretmenim
Kitap hazinedir, okulsa kapı
Bilgeler otağı bir kutsal yapı
Vurulsun mihenge dünyanın çapı
Öğreten sizsiniz, öğrenen benim
Sevdamın mimarı can öğretmenim.
Gözümün yaşını silip mendile
Açınca elinde benzedim güle
Yıllara sorulsun gelince dile
Konuşan sizsiniz, dinleyen benim
Sevdamın mimarı can öğretmenim.
Eğdiniz genç iken yaş ağaçları
Ördünüz üst üste koyup taşları
Bilgi deryasında eğik başları
Kaldıran sizsiniz, doğrultan benim
Sevdamın mimarı can öğretmenim.
Sevdaya, sevgiye yol diye diye
İlminle bağlandım yüce ülküye
Kurulunca bir gün büyük Türkiye
Mimarı sizsiniz, çırağı benim
Sevdamın mimarı can öğretmenim.
Gönül ikliminde biçilen yelken
Sevda denizine açılan yelken
Sevdanın yücesi Türkiye’m derken
Sevdiren sizsiniz, sevense benim
Sevdamın mimarı can öğretmenim.
Gösterdin sevgiyi gülün yolunda
Yunusça sevdayı dilin yolunda
Doğruyu, güzeli ilim yolunda
Arayan sizsiniz, bulansa benim
Sevdamın mimarı can öğretmenim.
Tarih süzgecinde bir güzel insan
Dolaşır damarda kan içinde kan
Çakan bir şimşektir, patlayan volkan
Korları sizsiniz, alevi benim
Alın yüreğimi can öğretmenim.
Yörük Kızı
Düşünce káhkülü kaşın üstüne
Duruşu bir başka Yörük Kızının
Besmele çekip de başlarken güne
Gelişi bir başka Yörük Kızının
Koyunlar, keçiler sağılır erken
Peyniri, yoğurdu yapayım derken
Her işin sonunda yüze gülerken
Gülüşü bir başka Yörük Kızının
Gözünün üstünde okla yayını
Gözetir hedefi, alır payını
Ocakta demlerken ada çayını
“Karışı” bir başka Yörük Kızının
Gidince sürüler dağlara doğru
Tutuşur sinesi, yanıyor bağrı
En güzel sözcükle yaparken çağrı
Sarışı bir başka Yörük Kızının
Sırdaştır dağlara muhabbet bağı
Şükür secdesinde eritir yağı
Uzamış saçları belden aşağı
Örüşü bir başka Yörük Kızının
Sütü kaynatınca atar mayayı
Bir süre beklerken yudumlar çayı
İşini tamamlar, yapar duayı
Soruşu bir başka Yörük Kızının
Sürünün peşinde görseniz hele
Endamı bir başka geliyor dile
Dağlarda gülerek çekerken çile
Her işi bir başka Yörük Kızının
Karışı: Çayın şekerini karıştırmak
İller Resmi Geçidi
Adana her zaman başa yazılır
Sevdası bir başka taşa yazılır
Damağın tadıdır aşa yazılır
Ülkemde güzellik görmeye değer
Ankara Başkent Erzurum şah derim
İstanbul yücedir padişah derim
Amasya aşk otağı ah ah derim
Ülkemde güzellik görmeye değer
Denizli güzeldir sözüm yok ona
Mersin ayrı dünya değer cihana
Konya ulu şehir gönüldür hana
Ülkemde güzellik görmeye değer
Maraş kahramandır verilmiş payı
Sivas Yigido’dur gönül sarayı
Malatya kaysıdır, hele Hatay’ı
Ülkemde güzellik görmeye değer
Antep Gazi amma bir ulu şehir
Elaziz güzeldir yüreklerde pir
Bekirler Diyarı akan bir nehir
Ülkemde güzellik görmeye değer
Erzincan’ın bağı, Bingöl’ün balı
Osmaniye fıstık, Isparta gülü
Urfa’ya verilmiş Şanlı ödülü
Ülkemde güzellik görmeye değer
Aydın ‘da Efeler, İzmir, Manisa
Bursa ‘da dağılır gam ile tasa
Balıkesir güzel, elalem duysa
Ülkemde güzellik görmeye değer
Antalya som altın kumu denizi
Karaman Türkçe ‘dir tarihin izi
Burdur ‘un gölü var, Muğla’nın gizi
Ülkemde güzellik görmeye değer
Nevşehir perili, Afyon’sa kaymak
Reva mı Niğde’yi kenara koymak
Yesen de Rize ‘de bir tatlı kuymak
Ülkemde güzellik görmeye değer
Bozoklar diyarı Yozgat ilidir
Kırşehir göz ağrım gönül dilidir
Aksaray cennet, gözüm selidir
Ülkemde güzellik görmeye değer
Kütahya’da çini renksin desensin
Bilecik tarih hakikat sensin
Ah Eskişehir ah sızılar dinsin
Ülkemde güzellik görmeye değer
Edirne serhat, Kırıklareli’ne
Tekirdağ üzümdür öyle biline
Bartın’da güzellik alem diline
Ülkemde güzellik görmeye değer
Zonguldak’ta kömür yüzü ak olsun
Sinop’un denizi püripak olsun
Çankırı tuz ile kurtuluş hak olsun
Ülkemde güzellik görmeye değer
Kastamonu Türk ‘e otağ sayılır
Karabük ‘te lokum Safran koyulur
Bolu’da Köroğlu sesi duyulur
Ülkemde güzellik görmeye değer
Kocaeli başka Sakarya başka
Düzce’de güzellik sanki bambaşka
Samsun’da meşale yanınca aşka
Ülkemde güzellik görmeye değer
Ordu ‘nun fındığı dünya markası
Manisa ‘da üzüm siliyor pası
Trabzon doldurur yürekte tası
Ülkemde güzellik görmeye değer
Rize ‘de hamsiyi yemek istersin
Artvin’de tabiat gezeyim dersin
Gümüşhane yiğitliğe bedelsin
Ülkemde güzellik görmeye değer
Korkut Dedem yatar Bayburt ilinde
Siirt’te güzellik âlem dilinde
Ardahan’da Şenlik Baba elinde
Ülkemde güzellik görmeye değer
Iğdır’dır doğunun Çukurova’sı
Van’da kahvaltıdır doldurur tası
Giresun’da demli çayın reyhası
Ülkemde güzellik görmeye değer
Kars serhat şehridir, peynirin hası
Hakkari ters lale gelin duası
Şırnak’ta kilimde aşkın alası
Ülkemde güzellik görmeye değer
Adıyaman Nemrut Dağı’nda güneş
Doğarken bulunmaz dünyada bir eş
Kilis’te insanlık yaşarken kardeş
Ülkemde güzellik görmeye değer
Ağrı; Nuh’un gemisi, İshak paşa
Çanakkale zafer yazılır taşa
Mardin’de üzümdür yayılır arşa
Ülkemde güzellik görmeye değer
İlahi zaferdir Muş ‘un ovası
Tokat’ın yaprağı hasların hası
Kayseri pastırma dünya mirası
Ülkemde güzellik görmeye değer
Batman ‘da petrol, Bitlis’te minare
Tunceli billurdan akıyor dere
Uşak ‘ta bir güzel yanar meşale
Ülkemde güzellik görmeye değer
Doğudan batıya yolun kavşağı
Kırıkkale Türkün aydınlık çağı
Kırklareli güzel bahçesi bağı
Ülkemde güzellik görmeye değer
Yalova’da köşktür ata mirası
Güzellik adına aşkın deryası
Türkiyem sevda Aydınlı duası
Ülkemde güzellik görmeye değer
Mutlu Şehir Osmaniye güzelsin
Fıstıksın, turpsun cihana bedelsin
Zorku’da tavasın, Cebel’de yelsin
Ülkemde güzellik görmeye değer
Türkçe Düşün, Türkçe Konuş, Türkçe Yaz
Asil soyun evladısın unutma
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Soysuzluğu yüreğinde uyutma
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
İnsanı yüceltir edep ve hayâ
Gönder selamını nazlı Tuna’ya
Elleri açıp da başlayınca duaya
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Oğuz soylu koçyiğidin merdinde
Muhabbet var Bağı İrem yurdunda
Umut vardır Kafdağı’nın ardında
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Tüterse başında sevda ateşi
Bulunmaz ırkımın cihanda eşi
Sabırla, sebatla yaparken işi
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Aşkları güzeldir sop ile soyun
Her zaman sevilir güzelse huyun
Yapılan şenlikte düğünün toyun
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Ortaya konmalı bütün mesele
Çözümün yolları gelmeli dile
Konular güzelce gelirken ele
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Dil senindir, töre senin unutma
Dertler senin, yara senin unutma
Tabip sensin, sıra senin unutma
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Devleti yaşatmak millet adına
Vazife senindir, düşüyor sana
Haydi, artık haydi! Haykır cihana
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Kazanında Türkçe olsun kaynasın
Balaların türkü ile oynasın
İçerken yudumla dolmalı tasın
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Türkçe senin aortun, şah damarın
Etindir, kemiğin, iliğin, kanın
Olmalı her zaman kesin kararın
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Tarih yazar şahlanışın düşünde
İnsanlığa örnek olan işinde
Kazanlarda kaynar iken aşında
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Üç kıtada at oynattık, coşarken
Gaza deyip yalın kılıç koşarken
Hayat tatlı, ömür güzel yaşarken
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Gönül gözü üç kıtada sılam var
Dedem Korkut Yunus’ca bir kelam var
Kaşgarlı’dan Mehmet Bey selam var
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Bilge Dedem, Oğuzhan’ım soyum bir
Düğünüm bir, nişanım bir, toyum bir
Haydi, artık arşı delmeli tekbir
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Arapça, Farsça’ya meyletme derim
Almanca, Fıransız deme kaderim
İngilizce olmaz lügatte yerin
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Teyzem kızı, em’oğlu ne güzeldi
Duyunca ‘kuzen”i bağrımı deldi
“Gudbay”mış, ” hello”ymuş nereden geldi
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
“Türkçü bakış” Aydınlı’nın sevdası
Hemi nakış, hemi motif, oyası
Zamanı yok, hemen şimdi sırası
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaz
Türkçe
Tanrının katında yarın
Hesap Türkçe sorulacak
Artı eksi bütün varın
Hasat Türkçe verilecek
Türkçe şahtır lisanlara
Düşündürmez kara kara
Kabuk tutan yaralara
Merhem Türkçe sürülecek
Yaklaşıyor kutlu zafer
Damla damla akıyor ter
Türkü sevmek hüner ister
Asra Türkçe girilecek
Zaman denen altın çağa
Yazılacak taşa dağa
Sevda yurdunda otağa
Mühür Türkçe vurulacak
İster paşa ister hakan
Ana dildir güzel lisan
Damarlarda coşarken kan
Yara Türkçe sarılacak
Açılır kolum kanadım
Turan’a varmak muradım
Aydınlım der adım adım
Önce yürek durulacak
Hesap Türkçe sorulacak
Musa SERİN