Öğretmenlik, en kutsal mesleklerden birisidir. Bir zamanlar, Türk Milleti, bu kutsal mesleğe hak ettiği değeri veren toplumların başında geliyordu. Öğretmenliğin yüceliğini belirten pek çok deyim ve atasözü dilimize yerleşmiştir.
1980 öncesine kadar, toplumun bu kutsal mesleğe olan ilgisi ve itibarı büyük ölçüde devâm etti. Ancak, aynı şeyi Devlet için söylemek, ne yazık ki mümkûn değildir. Atatürk döneminde milletvekili maaşıyla müsâvi olması istenen öğretmen maaşları, sonraki dönemlerde -âdetâ bilinçli bir irâde ile- mütemâdiyen aşağıya çekildi ve nihâyetinde -Türk Devlet hiyerarşisinde en alt kademeyi oluşturan- hademe/odacı maaşının biraz üstündeki bir seviyeye kadar indirildi.
Öğretmenlik mesleğinin sorunu elbette yalnızca maaş konusu değildi, ancak bahsedilen husus ülkeyi yönetenlerin öğretmenlik mesleğine olan olumsuz bakış açılarını ortaya koyması bakımından büyük önem taşımaktadır.
1980 sonrasında ise, yalnız öğretmenlik mesleği gerilemedi, Türk Eğitim Sistemi bütün hâlinde çöktü ya da çökertildi.
Bütün gelişmiş ülkelerde, öğretmenlik, en itibar edilen, en çok ihtimam gösterilen meslekler arasındadır. Bu, eşyânın tabiatı gereğidir. Öğretmen, nitelikli bir eğitim sisteminin en önemli aktörüdür. Öğretmenlik mesleğine gereken değerin/önemin verilmediği bir ülkede, yüksek nitelikli bir eğitim sisteminin ihdâsı kabil olmadığı gibi, ülkenin diğer bütün alanlarda arzulanan/hedeflenen gelişmeleri/başarıları elde edebilmesi de mümkûn olmaz.
Günümüz Türkiye’sinde ise, eğitimin içler acısı hâli ortadadır. Tabiatıyla, bu üzücü durumdan en çok etkilenen unsurların başında, öğretmenlerimiz gelmektedir.
Her öğretmenler gününde, bu kutsal mesleğe övgüler yapılması, öğretmenliğin önemine dikkat çekilmesi âdettendir. Ancak, bu duyarlılığın, eğitim sistemimizin ve elbette bu cümleden olmak üzere öğretmenlerimizin durumunun iyileştirilmesi yönünde -yüreğimize su serpen, geleceğe güven duymamızı sağlayan- ciddî ve kararlı adımların atılmasını sağlayan sürdürülebilir politikalara dönüşmediğini üzülerek görüyoruz.
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız hususların hiç olmazsa bundan sonra -toplum ve devlet olarak- gündemimizin önemli bir maddesini teşkil etmesi ümit ve temennisiyle, saygıdeğer öğretmenlerimizin gününü kutluyor, hürmetlerimizi sunuyoruz.
